.
Eğirdir Orman Fidanlığınca yürütülen ardıç üretim çalışmaları sonucu; J. excelsa Bieb (Boz ardıç), J. foetidissima Wild (Kokulu ardıç), J. oxycedrus L (Diken ardıç),. J. phoenicea L (Servi ardıç), A drupacea Ant.Et Kotschy (Andız) taksonlarının tohumlarına kimyasal işlemler uygulanarak tohumların %70-80 oranında çimlenme sağlanmış, kitlesel fidan üretimi gerçekleştirilmiştir. Fidanlık ve plantasyon tekniği üzerine çalışmalar sürmektedir.
Eğer bozkırın ortasında yalnız kalmış bir orman görürseniz hiç düşünmeden onun ardıç olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu kadar güç koşullarda olmasına, tutunacak yeri kalmamasına rağmen hala yaşama direncini yitirmeyen, Anadolu’yu terk etmeyen, yok olsa da en son gitmek isteyen ağaçtır ardıçlar. Anadolu’nun simgesidir. Onunla özdeşleşmiş olan ardıçların bu toprakları terk etmesi buraların artık yaşanmaz olduğunun göstergesidir ki, korkarım bu gerçekleşmek üzeredir. O halde ardıçların bu topraklara dönüşünü sağlamak ona eski itibarını vermek, Anadolu’ya, değer vermekle eş anlamlıdır.
Anadolu uygarlık tarihinde ardıçların çok önemli yeri vardır. Bu uygarlıklar, ardıç ağaçlarının; çürümeye ve kurtlanmaya çok dayanıklı olmaları, suya dayanıklı olmaları, yüksek enerjiye sahip olmaları, ses iletiminin yüksek olması nedeniyle; bina inşaatlarında, kuyu ve sarnıç inşaatlarında, ambar inşasında, bahçe çitlerinde, Müzik aleti yapımında, demir atölyelerinde, ısınmada ve keçilerin beslenmesinde kullanmışlardır. Bu kadar çok kullanım alanının olması onlarında sonunu getiren ana neden olmuş, ardıç ormanları hızla daralmıştır.
Ardıçlar, çok estetik gövde formları dolayısıyla, peyzaj düzenlemelerinde, ekstrem iklim ve toprak koşullarına dayanıklılığı ve yaygın kök sistemleriyle erozyon kontrolü çalışmalarında, çok değerli odunları dolayısıyla da odun kökenli sanayide, aynı zamanda rüzgar, kar ve ses perdelerinde, kullanılan çok yönlü ağaç türleridir. Ayrıca, Ardıçların çeşitli kısımları tıp, kozmetik, gıda sanayi sahalarında ham madde olarak kullanıldığı gibi kozalaklarının içerdikleri karbonhidrat ve yağlar nedeniyle de besicilikte doğrudan kullanılabilmektedir.
Orman alanlarımızın yaklaşık %52.9’u gerek nitelik, gerekse nicelik bakımından kendisinden beklenen ekonomik, sosyal ve kolektif-kültürel işlevlerini tam olarak yerine getiremeyecek konumdadır. Bu alanların büyük kısmında arazi eğimi %15’in üzerindedir. İrili ufaklı bir çok sahadan oluşan bu elverişsiz orman alanlarında toprak, biyolojik aktivitesini yitirmiş ve erozyon tehlikesi altında bulunmaktadır. Bu elverişsiz alanların en azından eski itibarına kavuşturulması, her şeyden önce iklim, toprak ve fizyografik özelliklere ve koşullara uygun, çok amaçlı tür veya türlerle ağaçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle Ardıç türleri, kuşkusuz bu konuda üzerinde durulması gereken en önemli odunsu taksonlardandır. Yine ardıçlar diğer pul yapraklılarda olduğu gibi yangına çok büyük direnç gösterirler.
Ardıçların tohumdan yığınsal üretimi gerçekleştirmede birçok faktör birden ele alınmış ve çözülmüştür. Bu faktörlerin en önemlileri; Dolu ve boş tohumları birbirinden ayırtma tekniği, Kozalaklardaki kimyasallardan kaynaklanan çimlenme engeli, tohum kabuğunda bulunan su ve oksijen geçirimini engelleyen kimyasalların embriyoya zarar vermeden uzaklaştırılması, Embriyonun yeterince gelişmemiş olmasından kaynaklanan engelin giderilmesi, ardıç tohumlarının ekim derinlikleri, ve tohumların çimlenmesi için gerekli sıcaklık değerleridir. Ardıçların üretim çalışmalarında bu etkenlerin aynı anda optimum seviyede olması gerekmektedir. Herhangi bir etken yeterince oluşturulamadığı durumlarda diğerlerinin tamamının optimum olması bir şeyi değiştirmemekte, ya hiç çimlenme elde edilememekte yada yeterli sonuç alınamamaktadır. Fidanlığımız çalışmalarında bu koşullar sağlanmış ve kitlesel üretim çalışmaları hızlandırılmıştır.
1+0 ve 2+0 yaşlı kök kesimi yapılmış ardıç fidanları ağaçlandırma çalışmalarında kullanılabilir standartlara ulaşmaktadır. 1+0 yaşlı fidanlarda kök kesimi uygulaması Eylül ayında bir defa, 2+0 yaşlı ardıç fidanlarında kök kesimi ikinci yılın Şubat-Mart ve Temmuz-Ağustos aylarında olmak üzere eki defa yapılmalıdır. Çıplak köklü ağaçlandırma çalışmalarında 2+0 yaşlı fidan kullanımı, tüplü ve kaplı fidanlarla yapılan ağaçlandırmalarda 1+0 yaşlı fidan tercih edilmelidir. Çıplak köklü fidanların kök kesimi en az 30cm den yapılmalı, dikim çukurları da bu kök sistemine uygun olarak açılmalıdır.
Ağaçlandırma çalışmalarında; yoğun olarak kar turtan alanlarda, taban arazilerde, don çukurlarında, nispeten ıslak alanlarda, kuzey bakılarda yapılacak çalışmalarda kokar ardıç, güneşli ve nispeten su açığı olan alanlarda boylu ardıç, erozyona açık alanlarda diken ardıç kullanılmalıdır. İkinci bir plantasyon tekniği de çimlenme engeli giderilmiş ardıç tohumlarının doğrudan ekim tekniğidir. Bu teknik daha çok toprak işlemesinin mümkün olmadığı kayalık alanlarda uygulanmalıdır. Fidanlık mühendisliğimiz yukarıdaki amaçlara yönelik öncü plantasyon çalışmalarını yürütmektedir.
Evliya Çelebinin Seyahatname’sine göre Anadolu ormanlarla kaplıdır. Bu alanların tekrar eski görünümüne kavuşmasında ardıç fidanı üretiminin başarılmış olmasının büyük katkısı olacaktır.Ardıç ekstrem yetişme ortamlarında yetişebilen birkaç ağaç türünden birisidir ve ormansızlaşma sürecinde sahayı en son terk eden ağaç türü ardıçlardır.
.
ALINTI: AGM
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder