14 Eylül 2009 Pazartesi

"Her Çekirdek, Bir Ağaçtır"

.

.
HER ÇEKİRDEK, BİR AĞAÇTIR
Yazının başlığı her ağacın bir çekirdekten meydana geldiğini anlatmaktadır. Birçoğumuz şunu biliriz veya gözlemlemişizdir, bahçeli bir evimiz var yada bir dönem küçük kasaba veya köyde yaşadıysak yediğimiz çeşitli meyvelerin çekirdeklerini rastgele çevremizdeki toprak alanlara veya bahçeye atmışızdır. Yazın veya sonbaharda yediğimiz meyvelerin toprağa attığımız çekirdeklerinin ilkbaharda küçük fidecikler olarak toprağın altından çıkıp yeşerdiklerini görmüşüzdür. İşte "Her Çekirdek Bir Ağaçtır Projesi" bu temel prensibe dayanmaktadır.

Yani her meyve çekirdeği (diğer çekirdekler de aynı şekilde çimlenmek ister ve bu kromozomlarında bu bilgi vardır) ağaç olmak, dal budak vermek ister.

PROJENİN DOĞUŞ AŞAMASI
Bu proje nasıl ortaya çıktı dersiniz. Bu projenin fikir babası ve sahibi olan ben Op. Dr. Fahrettin Er, Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesinde üroloji uzmanı olarak çalışmaktayım. Hem tıp doktoru hem de fen fakültesi biyoloji bölümü mezunu biyoloğum. Bu biyolog olmamdan dolayı sürekli ormanlarda ve dağlarda boş zamanlarımda yürüyüşler yaparım. Bu yürüyüşler esnasında şunu farkettim ormanlarımız çokça çam ağaçları içermesine rağmen çok az sayıda kuş, tavşan, tilki, sincap gibi hayvanlar içermekte yani ormanlarımız hayvan yönünden oldukça fakirdir.
Bunun sebeplerini düşündüm, temel sebebin ormanlarda hayvanların beslenebileceği ortamın olmadığını yani hayvanların yiyebileceği maddelerin çok çok az olduğunu farkettim. Çünkü ormanlarımız meyveli ağaç yönünden fakir olup genellikle sadece çam ağaçlarından oluşmaktadır.

.
Taşıma suyla değirmen dönmiyeceği için hayvanlar için nasıl bir besin kaynağı bulabilirim diye düşündüm. Araştırmalarımın sonucunda özellikle batı anadolu ormanlarında çokca bulunan,"yabani armut-ahlat-deli armut" denilen ve her türlü şarta uyabilen, çok küçük ve besleyiciliği az meyveleri, olan ağaçları farkettim. Bu yabani ağaçları aşılarsam çok harika, sulu, bol şekerli, iri meyveleri olan armut ağaçlarına dönecekleri için ormandaki hayvanlar için temel besin kaynağı olabilirlerdi.

1997 yılında deneme aşılarına başladım ve sonuçlar olumlu olunca her yıl ocak ve mart ayları arasında aşılamalara devam ettim ve şimdiye kadar yaklaşık 3000 ahlat ağacını aşılayarak armut veren ağaçlara çevirdim.Ayrıca farklı aylarda olgunlaşan armut türlerini her bölgeye karışık aşılayararaktan mayıs ayından kasım ayına kadar ormanlarda armut olmasını sağlayaraktan hayvanlar için besin devamlılığı sağladım.

Geçtiğimiz yıl çok sayıdaki doktor arkadaşımla beraber ormandaki gagalı kuşları ve özellikle sincapları düşünerekten yaklaşık beşbin kadar badem ,ceviz ağaçlarını tohumlarından ektik.
.
HER ÇEKİRDEK BİR AĞAÇTIR PROJESİNİN AMACI
Birinci amaç ormanlarımızda yeterli gıda bulamadığı için çoğalıp yaşayamayan böcekler, arılar, kuşlar, tavşanlar, tilkiler gibi yaşam zinciri birbirine bağlı olan hayvanları ekosistem halinde yaşatmak ve ormanlarımızın ekosistemine katkıda bulunmak. Ünlü bilim adamı Einstain "eğer arıların nesli biterse, insanoğlu yeryüzünde ancak 4-5 yıl yaşayabilir "diyor. Son zamanlarda arıların kullanılan tarım ilaçlarına bağlı olarak hızla azaldığını unutmayalım.

İkinci olarak hepimizin bildiği kardeniz bölgesi ormanlarımız hariç hemen hemen tüm ormanlarımız iğne yapraklı yani reçineli çam ve türlerinden oluşmaktadır, bu durum orman yangınlarında ormanlarımızın çok hızlı yanmasına ve çam kozalaklarının adeta bir yangın bombası gibi bir yangın halinde tutuştuktan sonra yüz metre kadar ileriye fırlayaraktan yangınların sıçrayaraktan ilerlemesine sebep olmaktadır. İşte ormanlara atacağımız ve toprağa gömeceğimiz meyve çekirdeklerinden oluşan ağaçları yayvan yapraklı ve reçinesiz oldukları için bir yangın halinde orman altı bitkisi olsa dahi yangın anında alevlerin ilerleme hızını yavaşlatacaktır ve kontrolu nisbeten kolaylaştıracaktır.

.
Üçüncü olarak "küresel ısınma" tüm insanlığı tehdit eder boyuta gelmiştir. Küresel ısınmanın temel sebebi havadaki karbondioksit oranındaki onbinde 3 veya 4 'lük artışlara bağlıdır. Artan karbondioksit dünyamızın etrafındaki atmosferi bir sera gibi sarıp örtmekte ve dünyamız soğuyamamakta ve ısınan dünyada ilk olarak kutuplardaki buzullar erimekte ve buzuların altından çıkan kara parçaları daha çok güneş ışığını soğurdukları için dünya dahada ısınmakta ve bir fasit daire tarzında ısınma giderek artmakta ve iklimsel değişmeler oluşmakta. Bu küresel ısınmaya sebep olan karbondioksit artışı nelere bağlıdır. Dünyadaki hızlı nufus ve sanayi artışı üretile karbondioksiti artırmıştır.

Ayrıca bu karbondioksiti oksijene çevirecek olan denizlerdeki tek hücreli bitkiler olan fitoplanktonlarda son elli yılda deniz kirliliğine bağlı olarak hızla azalmakta, yine en önemli fotosentez alanları olan yağmur ormanlarınında hızla azalması, havadaki karbondioksiti hızla arttırmakta ve buna bağlı olarakta küresel ısınma hissedilir olaraktan artmaktadır. İşte ormanlara atacağımız her çekirdek çok büyük ağaç olmasada yeşil yapraklı bitki olacağı için karbondioksiti oksijene çevireceğinden küresel ısınmayı azaltıcı etkisi olacaktır.

Dördüncü olarak her ülkenin en önemli zenginliklerinden biriside sahip olduğu hayvan ve bitki çeşitleri ve bunların gen havuzlarıdır. Genleri ile oynanmış bitki ve hayvanlar verimli nesiller vermediği için vahşi olarak doğada var olacak meyve ağaçları zamanla kendi aralarında çapraz tozlaşmalar sonucu daha verimli ve zor şartlara dayanıklı nesiller verebileceğinden atacağımız çekirdekler gen havuzumuzun zenginleşmesi bakımından önemlidir.

Beşinci olarak bu proje maliyeti sıfır denecek kadar az olduğu için katılım çok kolay ve yüksek olacaktır. Katılımın yüksek olması çevre duyarlılığını arttıracağından çok önemlidir. Ve bu proje çok sade olduğu için çok kolay algılanacaktır.

Altıncı olaraktan küçük çocukların meyve yeme alışkanlıkları, çıkardıkları çekirdekler kendilerine ektirilerekten ve bir yıl sonra ektiği çekirdeği çimlenmiş olarak gösterildiğinde kendiliğinden artmış olacaktır.

ÇEKİRDEKLERİN TOPLANMASI VE KURUTULMASI
Yenilen çeşitli meyve çekirdekleri (erik, kiraz, kayısı, vişne, şeftali, yeni dünya, elma, iğde) balkonda pencere kenarında, beton zemin veya kağıt üzerinde iki üç gün gazete üzerinde kurutulur. Daha sonra bez veye naylon poşetler ile depolanır. Depolamanın bez torbalarda olması daha uygundur.
.
.
ÇEKİRDEKLERİN TOPRAĞA EKİLME MEVSİMİ ve ŞEKLİ
Sonbahar da ilk yağmurlar toprağı ıslattıktan sonra nemli toprağa ekilmesi daha kolay olacağı için ilk yağmurların akabinde toplanan çekirdekler ekilebilir. Her çekirdek kendi kalınlığı kadar veya kendi kalınlığının iki üç katı kadar bir derinliğe gömülmesi yeterlidir. Gömülme işlemi ucuna geçirilmiş konik sivri demir uç ile delme gücü arttırılmış sopa veya baston ile çukur açılıp içine bir veya iki çekirdek atılıp ayak ile çukur kapatılarak en pratik ve kolay bir şekilde böyle yapılabilir. Bu şekilde ekilen çekirdeklerin çok büyük bir kısmı ilkbaharda mutlaka çimlenecektir.
Ayrıca sarp kayalık ve derin vadilere ise çekirdekler şöyle ulaştırılabilir. Ağaç çürüğü, humuslu topraktan oluşan TORF ile çekirdekler kaplanaraktan bu çekirdekler yamaç parşütcüleri veya helikopter ile atılabilir. Bu şekilde çekirdekler hem yukarıdan düşünce kırılmamış olur, hem de ilk yağmur damlaları ile dışındaki TORF ıslanınca çekirdeğin çimlenip kök salacağı uygun ortam sağlanmış olur. Böylece paraşüt ile atılan çekirdeklerinde çimlenme ve gelişme ihtimali çok çok artmış olur.

PROJENİN SAKINCALARI VE YAN ETKİLERİ(NE İLİŞKİN ELEŞTİRİLER)
Bazı ormancılar ve çevre bilimciler birtakım eleştiriler yapmaktalar. En önemli eleştiri ormanlardaki bitki florasını bozacağı yönündeki eleştiridir. Şunu unutmamak lazımdır devlet yıllardan beridir zaten tek tip iğneli çam türlerini dikerekten ormanlarımızın ekosistemini bozmuş durumdadır. Doğada hiç mümkün müdür bizim ektiğimiz veya diktiğimiz gibi kızılçam, beyazçam, karaçam serileri görmek. Asla mümkün değildir tabii ormanlar karışıktır.
Burada devletin ormanlara salt tomruk, odun, selüloz olarak bakmasından kaynaklanan bir problam vardır. Oysa ormanlar yaşayan ekosistemlerdir. Bu yüzden bizim atacağımız meyve çekirdekleri ormanların ekosistemini bozacak boyutta olmayacağından bir sakıncası yoktur.

PROJENİN UYGULANMA ALANLARI
Ülkemizin özellikle iç ve batı anadolu bölgelerinde kolaylıkla uygulanabilir. Bu projenin nihai amacı bireysel duyarlılığı arttırıp her bireyi yazın yediği meyvelerin çekirdeklerini ve gerekirse de çam tohumlarını (ve meşe, atkestanesi gibi diğer orman ağacı türlerinin tohumlarını da... BAT) ekebilir hale getirmek. Her sivil toplum kuruluşunu bunu yapmaya teşvik etmek.



TOHUM EKMENİN, FİDAN DİKMEYE OLAN ÜSTÜNLÜĞÜ
Ağaçlandırmanın fidan olarak yapılması hem çok maliyetli olduğu için hem de fidanlar yetiştirilirken daha sunii ortamlarda ve özel toprak ve gübreler ile yetştirildiği için bu fidanlar doğaya dikildiğinde ortama uyumu zor olacağı için bir çoğu kuruyup ölecektir. Ancak tohumdan çıkacak olan fideler çıktıkları andan itibaren doğal şartlarla büyüyeceği için daha dirençli ve daha dayanıklı olacaktır. Üstelik bir fidanlıkta yetişen fidan en az yarım metre toprak derinliği istediği halde ,tohumdan çıkacak olan fidan bir avuç toprakta bile çimlenip kayaların çatlaklarına köklerini salıp gelişecektir.

DÜNYADA DAHA ÖNCE UYGULANMIŞ MI?
Ben bu "her çekirdek bir ağaçtır" projesini yaptığımda çevremdeki birçok insan bana inanmadı ancak iki dönem Manisa Belediye başkanlığı yapan Sayın Ertuğrul Dayıoğlu bana bunun Amerika 'da Florida'da çok güzel bir örneğinin olduğunu kendisinin burayı gidip gördüğünü söyledi. 1870'lerde John adıda bir şerif sorumluluk alanı olan 60-80 km'lik bir alana tüm çevreden topladığı elma çekirdeklerini tüm görev süresince ekerekten o bölgede yüzbinlerce elma ağacının oluşmasına sebep olduğunu ve o bölgeye "elmalar şehri " anlamında Apple Town denildiğini anlattı. Ayrıca Pakistan ve Japonya'da da buna benzer örnekler var.
.

3 yorum:

  1. "Her Çekirdek Bir Ağaçtır" projesi, tohum odaklı olması ve tohuma yaklaşımı nedeniyle oldukça dikkate değer. Her türlü takdir ve teşekküre de... Ancak proje, kendisini yalnızca meyve ağacı (kiraz, vişne, elma, şeftali, kayısı, yenidünya...) vb türlere hasretmekle kalmayıp "karışık orman" yapısını oluşturmaya daha uygun, yanı sıra daha uzun ömürlü ve dayanıklı olan orman ağacı (meyvelerini) tohumlarını da ilgi alanına dahil edebilir. Örneğin, meşe, atkestanesi/kestane, badem, ceviz, kayın, gürgen, dışbudak, akasya, iğde, ahlat, alıç, yabanî fındık, ıhlamur...

    YanıtlaSil
  2. hataydan selamlar.bu siteye girdikten sonra neden bende katkıda bulunmuyorum diyerek bende bir çok tohumu kimsenin kullanmadığı kullnamayacağı alnalara ektim.5 yaşındaki oğlumla birlikte yaptık bu işi .yaptığımız işin öneminden bahsettim.çok eğlenceliyidi zevk aldık .ama bu siteye keşke daha önce girseymişim .yazdan bir sürü tohum biriktirirdim.
    peygamber efendimizinbir sözü vardır herkes bişir: kıyamatin kopacağını bilsen bile elinde ki fidanı toprağa dik diyor.

    YanıtlaSil
  3. insanlarımız sanki uzaydan gelmiş veya da doğa ile hiçbir ilişkileir kalmamış. ne demek çimlenir mi tutar mıo her çekirdek bir ağaç demektir kendi cinsinin bütün özelliklerini taşır. toprak ve suyla buluştugğu gün onun için her şey başlamıştır aslında geç kaldıgımız bir proje zamanında yapsaydık belki bütün iç anadolu bölgesi şuan kaysı kaysı ormanları ile dolu olurdu bozkır bitki örtüsü ile degil. veya da su ihtiyacı en az olan ve en pahalı meyvelerden olan çogumuuzn yiyemediği ceviz ormanları ile kaplı olurdu. hiç değilse yine su ihtiyacı az olan meşe ile ama ben şuna inanıyorum k, istense iç anadolu bölgesinin yüzde 80 ni, kayısı ormanları ile kaplanabilir.

    YanıtlaSil