20 Ağustos 2017 Pazar

Çalı mı, çınar mı?


Temizlik öncesi, çalı...
Arabayla giderken sağ kaldırım kenarında gördüm onu. Bir dükkânın merdiven eşiğiyle inşaat şantiyesinin paravanlarının sınır noktasında öylece duruyordu. Sırt çantamdan budama makasını çıkardım. O kadar çok sürgün vardı ve o kadar biçimsiz büyümüştü ki, gövde için hangisini bırakmam gerektiğine çok zor karar verdim. Emin değilim ama gövde kalınlığına bakılırsa tahminî olarak 8-10 yaşında vardı. Bunca zaman, bu şekilde bile olsa büyüyebilmesi onun adına sevindirici. Kalan gövde biraz biçimsiz ve oval ancak zamanla düzleşeceğini umuyoruz.

Temizlik sonrası, çınar...
Dükkânın verandasında oturanlara, gövdeye destek için bulduğum çıtayı bağlamak amacıyla "ip var mı" diye sorunca ilgisizlikleri de ilgiye dönmüş oldu. "Aaaa, biz onu ot sanıyorduk" tepkileri arasında, onun yüzlerce yıl ömrü olan bir çınar ağacı olduğunu söyleyip bundan sonrası için artık onlara emanet ettiğimi, etrafını temizleyip sağda solda atılı duran kilit/parke taşlarıyla koruma duvarı/havuzu yapmalarını ve sık sık sulamalarını rica ettim. Memnuniyetle kabul ettiler. Sağ olsunlar.

Çınarın da ömrü uzun ola...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder