31 Ekim 2017 Salı

Meşe tohumlarımızı toplayıp kenara kıyıya, köşeye bucağa gömüyoruz...


Meşe palamutlarını (pelit) yakınlarımızdaki koruluktan topladım. Şapkalı (kâseli) olanları bir ağaçtan, şapkasız olanları başka başka ağaçların altından, yere dökülmüş olarak topladım. Tohumları yanımda, çantamda taşıyorum. Yürürken gelirken giderken kaldırım kenarlarına, apartman önlerindeki çiçekliklere, uygun boşluklara, duvar diplerine, kuytu alanlara, korunakları yerlere gömüyorum. Meşe palamutu, yapısı gereği toprağa kolayca girebilen bir tohum. Ucunu toprağa biraz gömüp parmakla pastırmak, tohumun toprağa bir kaç santimetre (üzeri toprakla örtülecek kadar) girmesi için yeterli oluyor.

Belki sizin oralarda da meşe tohumları vardır. Ağaçlarda öylece bekliyordur ya da yerlere dökülmüştür de, toplanıp uygun yerlere gömülecektir.

Topladığımız, ektiğimiz, gömdüğümüz meşe tohumlarının (meşe palamutu, pelit) tamamı inşallah çimlenip çıka, büyüyüp ağaç ola, ömürleri de uzun ola...


26 Ekim 2017 Perşembe

Gladiçya tohumlarımızı topladık.


Toplanan gladiçya tohumları
Gladiçya (yalancı keçiboynuzu, honey locust, gleditsia triacanthos), arabayla eve dönerken yol kenarındaki yeşil alanda uzun (20-30 cm), kahverengi ve kurumuş kapsülleriyle görünce hemen uygun bir yerde durup yanımdaki poşetin alabileceği kadar doldurdum. Sonra uzun, kurumuş kapsüllerden olgunlaşmış tohumları tek tek çıkardım. Bir kısmını iki küçük torbaya doldurdum, bir kısmını da elimi attığımda hemen ulaşabileceğim şekilde, çantamın yan cebine koydum.

Sanırım, 700-800 adet kadar gladiçya tohumum var. Tamamı, çimlenip çıkar mı, çıksa büyümeyi başabilir mi, bilemiyorum ama tohumları gömerken korunaklı, kuytu yerler seçmeye dikkat ediyorum. En kötü ihtimalde yarısı çimlense, ki gladiçya tohumlarının çimlenme engeli, zorluğu yok, çok kolay çimlenen bir tohum çeşidi. Bu yarının da %10'u ağaç olup büyümeyi başarsa 35-40 ağaç eder.

Olgunlaşmamış gladiçya tohumları bu şekildedir
Bu kadar tohumu ne mi yapacağım? Yanımda, çantamda taşıyıp yürürken, gelirken, giderken gördüğüm, uygun, korunaklı alanlara ekeceğim, ekiyorum. Bu alanlar, bazen bir apartmanın önündeki yeşillik, bazen bir dükkanın girişindeki büyük bir çiçeklik, bazen yol ortasında uygun bir boşluk, bazen bodur süs bitkilerinin altı, arası olabiliyor. Ekme işlemi de çok basit: Uygun bir yer gördüğümde çantamdan 1 tane tohum alıp parmağımla üzerine hafifçe bastırıp 1-2 cm kadar gömülmesini sağlıyorum.

Siz de hiç bir zorluğa, zahmete kahlanmadan, yanınızda taşıdığınız yarım fasulye kadar küçük bir tohum sayesinde, örneğin bir plazaya görüşmeye giderken/girerken bile bir kaç yıl sonrası için ağaç dikmiş olabilirsiniz.

İnşallah tamamı çimlenip çıka, büyüyüp ağaç ola, ömürleri de uzun ola.

25 Ekim 2017 Çarşamba

Portakallarımızı küçük saksılara şaşırtıp eşe, dosta hediye ettik.


Portakallar, küçük saksılara şaşırtma yapılırken
Portakal ormanımızı, ki içinde biraz limon da vardı, seyrekleştirip her birini küçük pet saksılara şaşırtıp eşe, dosta, komşuya hediye ettik. Aslında çimlenip çıktıktan bir kaç hafta sonra şaşırtmamız (şaşırtma, çimlenen ağacı başka bir saksıya, kaba dikme işlemi) gerekirken fırsat bulamadığımız için biz bir kaç ay sonrasında ancak yapabildik. Sökmek, ayrımak biraz zor oldu, kökleri tamamen birbirine girmiş durumdaydı.

Portakal ve limon hediyesi alanlar çok sevindi. İnşallah ömürleri uzun ola...

Hediye edilmeyi bekleyen portakallar
Portakallar, şaşırtma öncesi görünümü
 




































Bkz. 

Ofiste, evde, balkonda, saksıda limon, portakal, mandalina ağaçları yetiştirmek.
Dostlarınıza, arkadaşlarınıza saksıda limon, portakal ağacı hediye edin.
Portakal ormanı...

22 Ekim 2017 Pazar

Bu sezonun son at kestanesi tohumlarını ektik.


Belki başka yerlerde toplanmayı bekleyen nice at kestanesi tohumu vardır ama biz, buralardakini topladık. Belki 1000 adet civarında, üç poşet dolusu at kestanesi tohumu. Mahalledeki büyük parka, yol kenarına, kaldırım kenarlarına ve daha nice boş, kuytu, korunaklı, uygun yere mini keserimiz marifetiyle ektik.

Bakalım baharda çimlenip çıkmış olanlarını görebilecek miyiz?

İnşallah tamamı çimlenip çıka, büyüyüp ağaca dura ve ömürleri uzun ola...


18 Ekim 2017 Çarşamba

Minibüs beklerken bulduğumuz saplı meşe tohumunu ektik.


Meşe palamutları, (saplı meşe)
Akşam üzeri bir yerden ziyaret dönüşü, köşe başında minibüs bekerken yerde bir kaç adet meşe palamudu (pelit) gördüm. Kafamı kaldırıp baktığımda kocaman bir meşe ağacının altında durduğumu farkettim. Olgunlaşmış, saplı meşe tohumları dallarda tombik tombik sallanıyordu. Etrafta da ağaçtan düşüp sağa sola yayılmış meşe palamutları görülüyordu. Yanımda taşıdığım mini poşeti çıkarıp yerdekileri topladım ve sırt çantama attım. Bir kaç tanesini de, uzanabildiğim dallardan kopardım. Minibüs bekleme süresi içinde sanırım 20 adet kadar meşe tohumu olmuştu.

Ertesi gün, caddenin ortasındaki refüje, bodur süs bitkilerinin arasına/altına, korunaklı bir yer olarak kurda, kuşa, inşana faydalı olması niyetiyle ektim. İnsan minibüs beklerken bulduğu -20 ağaç değilse de, ağaç olması umumlan- 20 tohumu avucuna sığdırabiliyor. Siz de etrafınıza bakın, durduğunuz, yürüdüğünüz, geldiğiniz, gittiğiniz yerlerde kendisini farketmenizi bekleyen ağaçlar, avucunuza toplamanızı bekleyen sevimli, tombik tohumlar olabilir.

Korunaklı alana ekilen saplı meşe tohumları
İnşallah tamamı çimlenip çıka, büyüye ve ömürleri uzun ola...

16 Ekim 2017 Pazartesi

Meşe palamutlarını parklara, yol kenarlarına, refüjlere ektik.


Toplanan meşe palamutları (pelit)
Yakınlardaki koruluktan -belki de biraz erkence- topladığımız meşe palamutlarını (pelit), iş yoğunluğu nedeniyle fırsat bulamadığımız için 5-6 gün kadar bekletmek zorunda kaldıktan sonra ekebildik. Tohumların biraz beklemeleri aslında iyi oldu, yeşil olanlar da bu süre içinde demlendi, kahverengi tonlarına dönüştü.

Bodur süs bitkileri arasına ekilen tohumlar
300 kadar tohumu parklar, yol kenarları ve refüjlerdeki bodur süs bitkilerinin arası gibi uygun ve korunaklı yerlere gömdük. Önceki mini küreğimize nazaran çukur açma işimizi oldukça kolaylaştıran mini keserimiz, hem tohum ekme işinin kısa sürede bitmesini sağladı hem de pratik bir çukur açıcı olduğu için neredeyse hiç zorlamadı, yormadı.

İnşallah tohumların tamamı çimlenip çıka, büyüye ve ömürleri uzun ola.

Şehrin merkezinde artık yoklar ama meşe palamudunu en çok sincaplar sever. Ekilen bu tohumlar ağaca durup kemirgenler, kuşlar, kurtlar ile karıncalara yem ve yuva, insana gölge ve serinlik ola...

Meşe tohumları



15 Ekim 2017 Pazar

Bir avuç ceviz...


Okulun önüne park ettiğim aracı, almaya giderken yolun kenarındaki ağaçtan yerde dökülmüş 7-8 adet ceviz buldum. Avucuma toplayıp korunaklı bir yere -parktaki süs bitkilerinin arasına- gömdüm. Herhangi bir karganın gömdüğü tohum kadar çok olamasa da, ev ile okul arasındaki bir kaç dakikalık yolda yürürken bulunabilecek tohum ve sayı için iyi sayılabilir.

İnşallah tamamı çimlenip çıka, büyüye, ömürleri uzun ola... Çocuklar, kurtlar, kuşlar, karıncalar ve niceleri yiye, gölgelene, faydalana...

5 Ekim 2017 Perşembe

Ağaçları iyileştirmek...


Çınar, sürgünleri temizlendikten sonra
Ağaçları iyileştirmek, süregelen bir eylemin devamı olarak yolda kenarda, kıyıda köşede kendiliğinden çimlenip büyüyen ya da ekildikten sonra bir şekilde fizikî zarar görmüş ağaçların o anki imkânlar, yapılabilecekler ölçüsünde görece bakımı. İyileştirilen ağaçlar bu kez, iki cadde arasındaki kısa geçiş yolu üzerindeki kaldırım kenarında yer alıyordu. İki çınar, bir ıhlamur, bir incir ve bir manolya ağacı. Ağaçların sürgün fazlalıklarını budayıp temizledim.

Çınar, sürgünleri temizlenmeden önce
Ağaçların hemen önünde bir oto yıkamacı vardı. İçeride oturan birinin yanına gidip selam verdim. "Ağaç sever misiniz?" sorusuna "severim" tabi cevabını verince elimle ağaçları göstererek "bunları da sevin o zaman" dedim. "Ya ben onları ot zannediyordum, ağaç mıymış" şaşkınlığını "ot olur mu, çınar ağacı bu, yüzlerce yıl yaşar, çok güzel bir ağaçtır, bunlar artık size emanet bakarsınız, sularsınız, korursunuz" diye cevapladım. Çok ilgilendi sağ olsun, kendisi yaptığı gibi çalışan elemanlarını da görevlendirdi. Ağaçların etrafını, biriken çöpleri temizletti.

İnşallah tamamının ömürleri uzun ola...

Çınar

Manolya

Ihlamur

Yol kenarında bir gladiçya...


Gladiçya.
Nam-ı diğer yalancı keçiboynuzu, yani honey locust, yani gleditsia triacanthos.
Her gün önünden geçtiğimiz yerde, bağlantı yolu ayrımıyla caddenin birleştiği yayın içinde, yol kenarında kendi kendisine çimlenip büyümüş (hudâyinâbit) bir ağaççık. Daha önce sürgün budamasını, temizliğini yapıp yanımızda koruma çıtası bulunmadığı için refüjün demirlerine otlarla, kesilen sürgünlerle vs tutundurup bağlamıştık.

Bugün, evden çıkarken (koruma, sabitleme) çıtarlarından bir tanesini yanımıza alıp gladiçyayı ziyarete gitmeye niyet etmiştik. Ziyaret için otobüsten, günlük rutine göre bir durak önce inmemiz ve biraz yürümemiz gerekiyordu. Yürürken yerde, ezilmiş bir at kestanesi tohumu gördüm. Demek ki yakınlarda bir yerlerde at kestanesi ağacı vardı. Sağ tarafa dönüp baktığımda, biraz geride apartman bahçesinden kaldırıma doğru sarkan kocaman bir at kestanesi ağacı duruyordu.

Yanına gittim, ağacın altına dökülmüş 8-10 kadar at kestanesi tohumunu avucuma doldurdum. Nasıl olsa gladiçyaya kadar bir kaç yüz metre yürüyecektim. Yürürken elimdeki çıtanın sivri ucuyla uygun ve korunaklı yerlere küçük çukurlar açabilir ve elimdeki tohumları oraya gömebilirdim. Aynen öyle yaptım, at kestansi tohumlarını kuytu ve korunaklı yerlere ektim.

İnsan, sabah işe gelirken bile, otobüsten bir durak önce inerek 8-10 tane ağaç (tohum) ekip bir ağaca da bakım yapabiliyormuş, demek ki. İnşallah at kestanesi tohumlarının tamamı baharda çimlenip çıka ve ömürleri uzun ola...

Gladiçyanın koruma, sabitleme çıtasını, yerden bulduğum bir taşla sağlam bir şekilde çaktım. Yanımda getirdiğim iple iki noktadan bağlayıp sabitledim. Tekrardan çıkmış olan fazlalık sürgünlerini kopardım.

İnşallah, gladiçyanın da ömrü uzun ola...

1 Ekim 2017 Pazar

Bu hafta sonu da at kestanesi tohumu ektik.


Topladığımız at kestanesi tohumları
Hemen yakınlarımızda, mahallemizde cadde kenarında ve caddeye bakan sokaklardaki yetişkin at kestanesi ağaçlarından yere düşmüş tohumları topladık yine. Araçların, yayaların ezmediği sağlam kalmış olanları... Bu hafta, geçen haftaya göre çok daha fazla (yaklaşık 300 adet) topladık. Üstelik bu kez, çınar, gladiçya (dikenli akasya) ve adını bilmediğimiz bir ağacın tohumlarından da bir miktar vardı.

Açılan çukura gömülen tohumlar
Mahalledeki büyük parkın etrafındaki çit/süs bitkilerinin altına, geçen haftadan kalan yerlere gömdük tohumları. Birer metre arayla 8-10 cm derinliğinde açabildiğimiz çukurlara, 3-4 adet at kestanesi tohumu ektik. Ekim işlemi bittikten sonra, yağan yağmur kuru olan toprağı bir güzel ıslattı.

Tohumlar, parkın kenarındaki korunaklı yerde
Tohum toplama ve ekme işine, -at kestanelerinden sonra meşe palamutu ve diğer tohumların da olgunlaşmasıyla- bahara kadar devam edeceğiz.

Bkz. At kestanesi tohumlarımızı parkın kenarlarına ektik.

İnşallah tamamı çimlenip çıka, büyüyüp ağaç ola, ömürleri de uzun ola. Ve inşallah baharda çimlenmiş hallerini fotoğraflayıp burada yayınlamak da nasib ola...