25 Nisan 2017 Salı

Yol kenarında bir küçük akçaağaç...

.
"Akçaağaç.
İsmiyle müsemma, yaprağı ve gövde rengiyle akça pakça ağaç.
Hani şu, pilot brövesi gibi meyvesi/tohumu* olan güzel ağaç. İşte o ağaçlardan bir tanesinin kanatlı tohumu rüzgârla uçup yine bir yol kenarındaki çizgi kadar boşluğa sığınıp kendine yer edinmiş. Dikkatle bakılmazsa kaybolduğu otların arasında görülmeyecek kadar da küçük. Sürgünlerinden anlaşıldığı üzere, bu üçüncü yaşı, üçüncü yazı olacak. Geçen yaz, ince gövdesi kırılmış, yandan yeni bahar sürgünü vermiş. İçinde bulunduğu şartlara göre gayet hızlı büyüyor sayılır. Ama bu haliyle biraz boy atsa bile araç ya da yaya tarafından çiğnenip ezilmekten, bir ot biçme makinesi tarafından kesilmekten, bir insan tarafından -el alışkanlığı mıdır nedir, otomatik bir hareket, bir refleks sanki- ince gövdesi, dalları kırılıvermekten onu koruyacak ne ki? Hiç bilemiyoruz.

Biz, onu otlar arasında kaybolmuşken fark ettik. Başkalarının da fark edebilmesi için otları koparıp etrafını temizledik. Basılmasını, ezilmesini, çiğnenmesini önleyebilmek için bulabildiğimiz, uygun taş parçalarıyla bir koruma havuzu yaptık. Belki daha düzgün taşlarla daha nizamî bir korunak yapabilir, demir/tahta yardımıyla bir çit oluşturabilir, gövde etrafına toprak serpebilirdik. Herhangi bir şehirde, herhangi bir yolda, herhangi bir işe yetişmek üzere yürürken ancak bu kadarını yapabildik. Tüm bunlar, onun fark edilmesini belki sağlayacak ya da sağlamayacak, yaşama tutunmasına sebep olacak ya da olamayacak, bilemeyiz. Belki uygun ve en yakın bir zamanda tekrar oralardan geçeriz de onun hak ettiği şekilde, korunaklı bir ihata alanına kavuşmasına vesile oluruz.

Belki sizler de, herhangi bir şehirde, herhangi bir yolda, herhangi bir sebeple yürürken yardıma ihtiyacı olan bir ağaççık görürsünüz de, onun için gerekenin en iyisini yaparsanız. Bunun için bakmanız, daha doğrusu görmeniz yeterli olacaktır."

GÜNCELLEME:

Bir hafta sonra (01.05.2017) etrafı, biraz daha büyük ve görece düzgün taşlarla çevrildi. Çiçek toprağı, torf döküldü, iki kez sulandı. Yakınına sokulmaya çalışan otlar temizlendi. Bir haftalık süre içinde akçaağaç, biraz daha büyümüş, boy atmıştı sanki. Şimdi biraz daha ağaç gibi duruyor ve insanî hasarlara karşı farkedilme oranı artık çok daha yüksek.

GÜNCELLEME 2:

"Yol kenarında bir küçük akçaağaç"ın son hali (25.05.2017) budur:


Ne diyelim! İşini (yol, kaldırım kenarlarındaki her türlü yeşil canlıyı biçme, yok etme), bu şekilde, titizlikle yapan insanları takdir etmeli.




























Yazı ve fotoğrafları gönderen: slmcndmr.

10 Nisan 2017 Pazartesi

Artık bir çınar ağacım var.


Nisan 2017
"Geçen yaz, sabahları otobüse bindiğim durağın yanında, bir kaldırım taşı kenarında otların arasında büyümeye çabalarken gördüm, onu. Etrafındaki otları temizledim. Zaman zaman sırt çantamdaki pet şişeyle suladım. Gövdesi serçe parmağı kalınlığına neredeyse ulaşmış, boyu otların arasından sivrilmeye yetecek kadar uzamıştı. 'Bu yazı atlatırsa, fidan görünümünü alır, kendini kurtarır' diye düşünürken bir sabah yanından geçtiğimde, kendisini göremediğimi sonradan farkettim. İyice yaklaşıp dikkatle baktığımda, misinalı ot biçme makinesinin kurbanı olduğunu gördüm.

Oysa ki, etrafı otlardan tamamen temizlenmişti. Boyu da otların arasında kaybolmayacak, ot zannedilmeyecek kadar uzundu. İnce gövdesi, 7-8 cm yukarıdan kesilmiş olarak duruyor, dünden kalma kesilmiş sürgün ise solmuş, kurumuş yapraklarıyla yanda yatıyordu. El yordamıyla etrafını tekrar temizleyip çevirdim, bir an önce sürgün verebilmesi için pet şişesiyle suladım. Çok geçmeden üçer beşer filizler çıkmaya başladı. Gövdesinin tek dal olması ve kalan sürgünün çabucak büyümesi için diğer sürgünleri yavaşça kopardım. Geç kaldığı yaz sezonunda (vetejasyon dönemi) ancak bir karış boy verebilmişti.

Bu yıl kış, uzun ve sert geçti. Kar diğer yıllara nazaran fazlaca yağdı. Bahar ise, geldi gelecek ya da geldi. 'Bahar geldiğine göre bizim çınar da tazelenmiştir. Bir bakalım ne haldedir? Şuralarda, bir yerlerde olacaktı. Hemen kaldırım taşlarının kenarında, ortalarda bir yerdeydi. Yerini mi karıştırdık acaba?' söylenmelerinin arasında meraklı, telaşlı bir arayış. Sonbaharda burada bıraktığımız çınar şimdi yoktu.

Çınar fidesi, -iş makinelerinin kar temizliği sırasında muhtemelen- yerinden sökülerek sağa sola itilip atılmış kaldırım taşlarının altında kalmıştı. Biçilmiş gövdesi ve ince sürgünü, ağır kaldırım taşının altındaydı. Buna rağmen, baharla birlikte bir iki yaprak çıkarabilmişti. Hemen taşı kaldırıp çınarcığı bir kez daha kurtardık. Etraftaki sökülmüş, diğer kaldırım taşlarıyla da üçgen bir korunak yaptık. Toprak taşıdık. Suladık. Evet, artık bizim de bir çınar ağıcımız var.

Ve fakat bakalım bu yazı hasarsız, kazasız atlatabilecek mi?"

GÜNCELLEME:
17 Temmuz 2017 itibariyle küçük çınar ağacının durumu. Boyu, 1 metreye yaklaştı.

Temmuz 2017






















GÜNCELLEME 2: 
17 Eylül 2018 itibariyle küçük çınar ağacının durumu. Boyu, 2 metreye yaklaştı.

Eylül 2018


















Yazı ve fotoğrafı gönderen: slmcndmr.

6 Nisan 2017 Perşembe

Dostlarınıza, arkadaşlarınıza saksıda limon ağacı hediye edin.




Dostlarınıza, arkadaşlarınıza, sevdiklerinize, komşularınıza, iş arkadaşlarınıza, müşterilerinize ya da tanıştığınız birisine saksıda çekirdekten çimlendirdiğiniz limon (veya mandalina, portakal) ağacı hediye edin.

Hem ev, oda, ofis, masa için çok güzel aksesuar hem de anlamı bir hediye, kalıcı bir hatıra olur. Ütelik bu limon ağacı hediyeniz, onlara alacağınız herhangi bir hediyeden çok daha fazla sevindirecektir. Deneyin, tecrübeyle sabittir.

ÖNEMLİ: Saksının konulduğu mekân (pencere, masa vb) mutlaka bol ışık almalı, güneş görmelidir. Aksi durumda hediyeniz ya çok yavaş büyüyebilir ya da kısa ömürlü olabilir.

Sorunuzun cevabı burada:
Limon, mandalina ve portakal çekirdeklerini nasıl çimlendirebilirim?









Çimlendirme sonrası hediye edilmeyi bekleyen limon vs saksıları
.
Saksıda çimlendirilmeyi bekleyen limon, portakal vs çekirdekleri...



4 Nisan 2017 Salı

Komşu karga, eş bulup yuva yaptı.


"Komşu karga.
İki yıl önce tanıştık kendisiyle...
Balkonun hemen karşısındaki söğüt* ağacının her zaman aynı dalına tünerdi. Akşam olup dinlenmeye çekildiği, dalda bir silüet, bir karartı gibi göründüğünde anlaşılırdı. Uzun yaz gecelerinde, uyku uyanıklık arası saatlerce etrafı gözetir, daha güneş doğmadan mesaisine başlamak üzere tüneğinden ayrılır, güneş batana kadar bir daha evi olan söğüt ağacına uğramazdı.

İlk zamanlar, söğüt ağacının tek sakini olarak yalnızdı. Ertesi yıl, söğüt ağacında iki karartı görülmeye başlandı. Bu ikinci karga da hep aynı dala tünüyor, yeri her akşam sabit olan birinci karganın hemen yanındaki dalda geceliyordu. Demek ki bir eş bulmuştu.

Bu yıl, baharla birlikte söğüt ağacının en uygun üçlü çatalına küçük dal parçaları, çöp, çubuk vs biriktirilmeye başlanmasıyla bir yuva ihtiyacının hasıl olduğu anlaşıldı. Bir iki hafta içinde, şekilsiz duran kuru dal parçaları bir yuvaya dönüştü. Şimdilerde yuva, tamamlandı ya da tamamlanmak üzere. Dış taraf tamam gibi, iç dekorasyon için ip, pamuk, tüy, saman vb yumuşak malzemeler taşınmaya devam ediliyor.

Yuva zaman zaman, kimi durumlarda uzun süreler boş kalıyor. Herhalde kuluçka zamanı henüz başlamadı. Yuvanın içini, yumurtaları (üstten fotoğraflanması gerek) görme imkânı yok ancak yumurtadan çıkacak yavruları (balkon ile yuva eşit yükseklikte, göz seviyesi) görmek, fotoğraflamak ve burada yayınlamak umulur ki mümkün olabilir."

*Söğüt ağacı, yan apartmanın bahçe duvarının dibinde. Daha önce tüm dalları budanmış, hızlıca büyüyerek boyu üçüncü, dördüncü katlara ulaşan ağaç görünümüne kavuşmuştu. Şimdilerde onu yeni bir tehlike bekliyor. Üst sokakla alt sokağı birbirine ortadan bağlayacak yeni ara yol. Yerel yönetim, genişliğinin ne kadar olacağı bilinmeyen ara yolun yapım çalışmasına henüz başlamadı. Başladığında, söğüt ağacının durumu ya da dramı belli olacak. Söğüt, belki bir kaç santimin hesabıyla başını kurtaramayacak ve karga, sonraki yıllar için yuvasını yapabileceği başka bir ağaç, ağaç olmazsa bir çatı, duvar, dam vs bulacak. Ama insan, bir iki metre ötesindeki serin yaz gecelerinin senfoni arkadaşını ve onu yuva bilen komşusu karga ailesini kaybedecek! 

GÜNCELLEME:
Mayıs ortası itibariyle yuvada yumurtadan çıkmış iki yavru gözükmeye başladı.













GÜNCELLEME 2:
Mayıs sonu itibariyle yuvaya sığmayacak kadar büyüyen, tüylenen, kanatlanan yavrular...





GÜNCELLEME 3:
Haziran'ın ilk haftası itibariyle iki yavrudan biri yuvadan uçtu, ikincisi son bir cesaretle kanatlanıp uçmaya hazırlanıyor...


GÜNCELLEME 4:
Eylül 2017 itibariyle yerel yönetim, yol açma çalışmaarına başladı. Söğüt ağacı, çalışmalar sırasında bir kaç kepçe darbesine maruz kalıp yaralandıysa da kesilmekten bir karış ötede olmakla kurtuldu. Şimdi yuva, önümüzdeki yılın baharını bekliyor.

GÜNCELLEME 5: Ekim 2017 itibariyle yerel yönetim, kepçe darbeleriyle yaralı bereli de olsa ayakta kalmaya çalışan söğüt ağacını kesti.
Söğüdün son hali

Yuvanın da son hali.
Yazı ve fotoğrafı gönderen: slmcndmr.